Ceza hukukçusu Doç. Dr. Vahit Bıçak ise milletvekilleriyle ilgili zamanaşımı kurallarının başbakan ve bakanlar açısından da geçerli olduğunun altını çiziyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un, Yüce Divan'da yargılanan eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski bakanlar Güneş Taner ve Yaşar Topçu hakkındaki davaların zamanaşımından düşürülmesini istemesinin yankıları sürüyor.
Başsavcı Ok'un, milletvekilliği süresince zamanaşımını durduran Anayasa'nın 83. maddesinin bakanlar hakkında uygulanamayacağı yönündeki mütalaası yeni bir tartışma başlattı. Ok'un yorumuna göre sanıklar başbakan ya da bakan değil de sadece milletvekili olsaydı zamanaşımı süresi milletvekilliğinin bittiği Kasım 2002'de başlayacağı için davaların düşmesi gündeme gelmeyecekti. Hukukçular, Başsavcı'nın bu görüşlerine katılmıyor. Bilkent Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, yasama dokunulmazlığını düzenleyen Anayasa'nın 83. maddesinde zamanaşımıyla ilgili hükümlere de yer verildiğini belirterek bu kuralların başbakan ve bakanlar için de geçerli olduğunu söylüyor. Özbudun, "Milletvekilleri hakkında dokunulmazlıkları kaldırılıncaya ya da milletvekili sıfatları sona erinceye kadar zamanaşımı durur. Bu kural başbakan ve bakanlar için de geçerlidir. Dışarıdan atanan bakanlar, milletvekilleriyle aynı statüye tabidir. Bu nedenle milletvekilleri hakkında zamanaşımını durduran hükmün başbakan ve bakanlara uygulanmayacağı yönündeki değerlendirmeyi doğru bulmuyorum." diyor.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Anayasa Hukukçusu Zafer Üskül ise, başbakan ve bakanların görevleriyle ilgili soruşturma ve davaların milletvekillerinden farklı bir değerlendirmeye tabi tutulabileceğini, bu nedenle Başsavcı Ok'un bu görüşünün dikkate alınması gerektiğini ifade ediyor. Memurların yargılanmasının da izne bağlı olduğunu kaydeden Üskül, izin verilmemesi halinde zamanaşımının durmadığını savundu. Bakanlar için de görevleriyle ilgili suçlarda benzer bir durumun ortaya çıktığını ifade eden Üskül, dokunulmazlık konularının tartışılması sırasında bu tür sorunların da ele alınmasını istiyor.
Başsavcı Ok'un mütalaasıyla ilgili değerlendirme yapan ceza hukukçuları da farklı görüşler ortaya atıyor. Yeni ceza kanunlarının hazırlanmasında akademik danışman olarak görev alan Prof. Dr. Bahri Öztürk, Anayasa'nın 83. maddesini sadece milletvekilleriyle sınırlı tutmanın ne derece doğru olduğunun tartışılması gerektiğini dile getiriyor. Söz konusu maddenin 3. fıkrasındaki düzenlemenin "ceza zamanaşımı"na ilişkin olduğuna dikkat çeken Öztürk, "Burada kesinleşmiş cezalarla ilgili zamanaşımı düzenleniyor. Bu nedenle henüz açılmayan ya da devam eden davalar için bu zamanaşımı kurallarının uygulanıp uygulanmayacağının ayrıca irdelenmesi gerekir." şeklinde konuşuyor.
Ceza hukukçusu Doç. Dr. Vahit Bıçak ise milletvekilleriyle ilgili zamanaşımı kurallarının başbakan ve bakanlar açısından da geçerli olduğunun altını çiziyor. Milletvekili olmayan bir kişinin başbakan olamayacağını, dışarıdan atanan bakanların ise milletvekilleriyle aynı prosedüre tabi olduğunu vurgulayan Bıçak, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Zamanaşımı ceza usulüne ilişkin bir konudur. Ayrıca zamanaşımına ilişkin kurallar suça göre düzenlenmiştir. Şu kişilere uygulanır, bunlara uygulamaz şeklinde bir ayırım yapılamaz. Bu nedenle Anayasa'nın 83. maddesindeki zamanaşımının durmasına ilişkin hükmün başbakan ve bakanlar için uygulanmayacağı görüşünü doğru bulmuyorum."
Murat Aydın
05 Mart 2006, Pazar
Ceza Genel Hukuku final sınav yöntemi hangisi olmalı? konu anlatımı olay çözümü boşluk doldurma doğru yanlış çoktan seçmeli test hepsinden karışık farketmez
Toplam Üye: 484 Toplam Tıklama: 543,153 Toplam Ziyaretçi: 533,332 Toplam Fotoğraf: 50 Toplam Etkinlik: 2 Toplam Yorum: 17 Deftere Yazilan Mesaj: 120 Toplam Haber Sayisi: 537 Online Üye: 0 Online Ziyaretçi: 1