|
 Vahit Bıçak, "Zaten 301"™in içeriğinde esaslı hiçbir değişiklik yok iken iznin kovuşturma aşaması için öngürülüp savcıların yetkilerinin yerinde bırakılması, düşünce üzerinde demoklesin kılıcı olarak sallanmaya devam etmesini istemektir" dedi...
Özgürlük alanını genişletmek için TCK"™nın 301. Maddesi"™nde yapılacak değişiklik teklifinde, düşünceyi cezalandırmak için durumdan vazife çıkaran yargıçları frenlemek için "sıkı gerekçeler" yazıldı. Bunlardan en önemlilerinden biri yeni bir "millet" tanımı yapılması oldu. Millet tanımında "din" ve "dil" birliğine yer verilmedi. Böylece Hrant Dink"™i mahkum eden ve aynı kararında yaptığı millet tanımı için de "din" ve "milli dil"e de yer vererek uygulamanın kapsamı genişleten Yargıtay"™a da nazire yapıldı.
ULUS DEÃ…ÂÂÂİL, MİLLET "¢ Ak Parti"™nin TBMM"™ye sunduğu teklifte ilk değişiklik "Türklük" ibaresi yerine "Türk Milleti" ibaresinin konulması oldu. Burada "ulus" yerine "millet" kavramı tercih edildi. Teklifte bu değişikliğin içeriği de bir ölçüde doldurulurken, 301. Madde kapsamının geniş yorumlanması da engellenmek istendi. Bunun için gerekçede millet tanımı şöyle yapıldı: "Millet, geçmişten beri bir arada yaşamış, şimdi de bir arada yaşama inancında, istek ve kararlığında olan, aynı vatana sahip, aralarında kültür, tarih ve ülkü birliği olan insanların oluşturduğu toplumdur."
DİL VE DİN BİRLİÃ…ÂÂÂİ YOK "¢ Gerekçenin devamında, "Türk Milleti" ifadesinden ne anlaşılması gerektiği de şöyle açıklandı: "Bir toplumun millet olma özelliğini taşıyabilmesi için üzerinde hayat sürebileceği vatanının bulunması, bireyleri arasında kültür ve tarih birliği ile aynı devlet çatısı altında yaşama arzusunu ifade eden ülke birliğinin bulunması gerekir. Türk Milleti ifadesinden anlaşılması gereken budur."
CUMHURİYET YERİNE DEVLET "¢ 301"™deki diğer değişiklik "cumhuriyeti aşağılama" suçundaki tanım değişikliği oldu. "Cumhuriyeti" yerine "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" ibaresi kondu.
DÜZENLEMEDE YARGIYA 'TERFİ"™ "¢ Ak Parti"™nin teklifindeki diğer dikkat çeken değişiklik ise fıkralardaki kaydırma oldu. Halen mevcut 301. Madde"™nin birinci fıkrası "Türklüğü, Cumhuriyeti ve TBMM"™yi alenen aşağılayan kişi...ile cezalandırılır" hükmünü taşırken, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçu ikinci fıkrada düzenleniyordu. Şimdiki düzenlemede ise ikinci fıkrada yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti"™ni ve devletin yargı organlarını aşağılama" ifadeleri birinci fıkraya taşındı. İkinci fıkrada bu nedenle sadece "devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçu bırakıldı.
CEZALAR EŞİTLENDİ "¢ Ancak mevcut 301.Madde"™nin birinci fıkrasındaki suçlara altı aydan üç yıla kadar hapis istenirken, ikinci fıkradaki suçların cezası iki yıla kadar hapisti. Hükümet ve yargıyı aşağılama suçu ikinci fıkradan, birinci fıkraya taşınmasına karşılık, hem birinci hem ikinci fıkradaki suçların cezalarını eşitledi, birinci fıkradaki cezanın üst sınırını da iki yıla indirdi.
AYRIM KALKTI "¢ Ak Parti"™nin 301"™de yaptığı diğer iyileştirme ise, maddede tanımlanan suçun yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek cezanın üçte bir oranında artırılacağını düzenleyen üçüncü fıkrayı madde metninden tümüyle çıkarmak oldu. Böylece, aynı sözleri Türkiye"™de söylemek ile yurtdışında söylemek ve bunlara öngörülen cezalar da eşitlenmiş oldu.
SAVCILAR ÖZGÜR "¢ 301"™de yapılan değişiklik teklifinde sadece 'kovuşturma"™, yani dava açma izninin cumhurbaşkanına bağlanması eleştirilere neden oldu. Düzenlemeye göre, savcılar cumhurbaşkınından izin almadan 301"™den soruşturma açabilecek. Oysa, 301.maddenin eski hali olan 159.maddede bu suçun kovuşturması değil soruşturması izne bağlıydı. Buna göre de savcılar soruşturma başlatabilmek için Adalet Bakanlığı"™ndan izin istemek zorunda idi. İzin gelezse savcılar soruşturmaya devam edip dava açamıyordu. Bu düzenleme tepki gösteren ceza hukukçusu Doç.Dr. Vahit Bıçak, "Zaten 301"™in içeriğinde esaslı hiçbir değişiklik yok iken iznin kovuşturma aşaması için öngürülüp savcıların yetkilerinin yerinde bırakılması, düşünce üzerinde demoklesin kılıcı olarak sallanmaya devam etmesini istemektir" dedi.
DAVALARIN GELECEÃ…ÂÂÂİ BELİRSİZ "¢ TCK"™nın 301. Maddesi"™ndeki değişiklik teklifinin yasalaşması halinde mevcut davaların ne olacağı kesinlik kazanmadı, çünkü öncelikle teklifte bu konuda bir düzenleme yok. Fakat ceza hukukçusu Prof.Dr.Bahri Öztürk, mahkemelerin mevcut davalarda öncelikle "derhal beraat" kararı verebileceklerini, bu olmadığında ise tüm davaların düşmesi gerektiğini savundu. Prof.Dr.Vahit Bıçak ise, 301"™in özünde değişiklik olmadığı gerekçesiyle mahkemelerin derhal beraat veremeyeceğini, ancak yargılamayı durdurup köşkten izin istemesi, izin verilmediğinde ise düşme kararı vermesi gerektiğini söyledi.
DAVALAR DÜŞEBİLİR "¢ Prof. Dr. Bahre Öztürk: Yasada hem içerik hem soruşturmanın izne bağlanması yönünden lehe düzenlemeler var. Bu nedenle halen görülen davalar ve henüz dava açılmamış soruşturmalar bundan etkilenecektir. Halen süren davalar yönünden yapılacak öncelikli şey ise derhal beraat kararı vermektir. Çünkü sadece izin şartı gelmiyor, suçun unsurları yönünden de değişiklik var. Gerekçede AİHS hükümlerine atıf var. Tüm bunlar lehe değişiklikler ve hakimlerin bunları dikkate alarak, suçun unsurlarının değiştiğin gözetip derhal beraat kararı vermeleri beklenir. Ayrıca, CMK"™da önemli bir hüküm var" derhal beraat kararı verilecek durumlarda hakim düşme veya durma kararı veremez" diye. Ancak derhal beraat kararı verilmeyecek ise o durumda mahkeme izin şartı gerçekleşmediği için düşme kararı verecektir.
DERHAL DÜŞME OLMAZ "¢ Prof. Dr. Vahit Bıçak: Mevcut soruşturmalarda değişen bir şey olmaz. Savcı suç unsurları değişmediği özü aynı kaldığı için soruşturma evresi sürecektir. Savcının elinde iki saçenek var ya takipsizlik kararı verecek ya da iddianame düzenleyip mahkemeye takdim edecek. İddianame düzenlenip mahkemeye verince kovuşturmaya başlanmıyor, bu aşama iddianamenin kabülüyle başlıyor. Taslakta halen görülen davalarla ilgili de özel bir hüküm yok. Oysa diğer yasalarda görülen davaların ne olacağı yazılırdı. Geçiş formülü olmadığı için genel kurallara bakacağız. Suç ne zaman işlendiyse o zaman yürürlükteki kanun uygulanır. İstisnası lehe kanun değişikliği. Önce mahkeme hangi kanun lehe kararı verecek. Mahkeme yeni kanun lehedir derse yeni kanuna göre işlem yapacak Yani izin isteyecek ve ona göre yargılamaya devam edecek. Derhal düşme kararı verilemez çünkü suç tipi ortadan kalkmadı. Ama ek madde olsaydı, kanun yürürlüğe girdiğinde düşer denseydi olurdu. Mevcut hali görülmekte olan dosyaları düşürme gibi bir etki doğurmayabilir. Mahkeme derhal beraat kararı da veremez.
AK PARTİ MUTABAKAT ARAYACAK "¢ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti"™ye kapatma davası süreci nedeniyle yaşanabilecek ağır ekonomik ve siyasi sonuçların bedellerini millete ödetmeyeceklerini belirtti ve Meclis"™te temsil edilen partilere, "Sorumluluk siyasetindir. Siyaset varlık nedeni olan bu sorumluluktan kaçamaz, kaçmamalıdır" diye seslendi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, kapatma davasında partisinin izleyeceği yol haritasının belirlenmesi amacıyla önceki gece yapılan MKYK toplantısına da değinerek şunları söyledi:
DAVA DOÃ…ÂÂÂAL SÜRECİNDE "¢ "Bu önemli toplantıda kendi geleceğimizi değil, ülkemizin, Türk demokrasisinin geleceğini konuştuk. Mahkeme süreci kendi doğal mecrasında ilerleyecektir. Arkadaşlarımız gereken çalışmaları başlatmıştır. Ancak bu sürecin ülkemiz için çok ağır siyasi ve ekonomik sonuçlara yol açacağını da görmezden gelemeyiz. Bunun bedellerini millete ödetmemek hususunda arkadaşlarımız kararlılığını ortaya koymuştur.
SİYASET ÇÖZECEK "¢ Esas mesele, davanın seyrinden ve neticesinden bağımsız olarak siyasetin sorun çözme kapasitesini muhafaza edebilmesidir. Kamuoyunun talebi de budur.
ARAYIŞIMIZ SÜRECEK "¢ Bizim demokratik siyaset içinde çözüm arayışımız devam edecektir. Ülke menfaatleri söz konusu olduğu zaman diğer partilerin de mutabakat zemininde buluşacağını umuyoruz.
301"™İN DEVAMI VAR "¢ AB hedefinde zafiyet göstermemiz söz konusu olamaz. AB süreci içinde Kopenhag kriterlerinde verdiğimiz mücadele aynı şekilde devam ediyor. Bundan sonraki süreç de hükümetimizin AB konusundaki kararlılığını gösterecektir. 301. maddede gerekli değişiklikleri yapma yönünde bir adım atmış bulunuyoruz. Bunu Türk demokrasisini daha ileri götürecek başka seri adımlar da izleyecektir. 301"™le ilgili çalışmalar komisyonda bu hafta başlayacak, önümüzdeki hafta da yasalaştıracağız.
KURMAYLAR GÖRÜŞECEK "¢ Erdoğan, gazetecilerin "Muhalefet partileriyle siz mi görüşeceksiniz" sorusunu, "Öyle bir şey yok. Arkadaşlar kısmen bazı çalışmalar yapacak" diye yanıtladı. Erdoğan AB Bakanlığı"™nın kurulup kurulmayacağına ilişkin bir soru üzerine de, bu yönde öneriler bulunduğunu ancak böyle bir düşünceleri olmadığını söyledi.
(Taraf/ADNAN KESKİN/ANKARA ) - 08.04.2008 |
